EMPATİ
Bu, hislerini
döken birisinin ruhuna dokunduğun zamandır…
“Empati” kelimesini ve anlamını
duymuşsunuzdur. Özellikle halk arasında en çok bilinen tanımı şudur: “Kendini karşısındakinin
yerine koyarak onun duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışma”. Bir Kızılderili atasözü
de der ki: “Bir insanı anlamak istiyorsan, onun potinleri içine gir ve dolaş” bu
da empatiyi açıklayan güzel bir cümledir.
Empati
kavramının tanımına bir de Carl Rogers, Freud ve Alfred Adler'in düşüncelerine
göre bakalım; Rogers’a göre Empatik anlayış, danışanın düşünce ve duygularını,
farklılıklarını, karışıklıklarını, söylediklerinden yola çıkarak ona yeniden
ifade etmektir. Adler’e göre “başkasının gözü ile görmek, başkasının kulağı ile
duymak ve başkasının kalbi ile hissetmektir. Freud’a göre ise bizim sahip
olduğumuz dışında ruhsal yaşamın varlığını bilmek empati yoluyla olur. (Symptoms
and Anxiety, 1926)
Günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir
parçası olan iletişimde elbette ki empatinin yeri çok büyüktür. Empati kurmayı
öğrenebilirsek karşımızdaki insanı etkili bir şekilde dinlediğimizi hissettiririz,
onun kendini açmasını sağlarız, iletişim becerimiz gelişir ve insan
ilişkilerimiz anlamlı bir biçimde güzelleşir. Peki, ama ne demek bu kendini
karşısındakinin yerine koyma, başkasının potinlerinin içine girip dolaşma?
Nasıl yapacağız bunu? Gelin bunu örnek diyaloglarla açıklamaya çalışalım.
Vereceğim bir cümleyi empatik olan ve empatik olmayan tepkilerle örnekleyelim.
Ömer:
“Derya ile Ahmet küsünce bende ne yapacağımı şaşırdım. Derya ile görüşsem Ahmet
tavır yapıyor, Ahmet ile görüşsem Derya.”
Mehmet:
“Aman boş ver, takma kafana” (Empatik olmayan, karşıdakinin duygu ve
düşüncelerini anlamayan, öğüt verici tepki)
Kenan:
“İki arada bir derede kalmışsın” (Empatik olan, karşıdakinin duygusunu
anladığını gösteren bir tepki)
Zeynep:
“Kabahat bende kadıncağızın kardeşiyle bir sürü sorunu vardı ama ben oralı bile
olmadım”
Sevgi:
“Güzin abla gibi herkesle ilgilenmek zorunda mısın?” (Empatik olmayan,
eleştirel bir tepki)
Leyla:
“Arkadaşınla ilgilenmediğin için kendini suçlu hissediyorsun. O aralar çok
yoğundun, konuşursan arkadaşın seni anlayışla karşılayabilir” (Empatik olan,
karşıdakinin duygu ve düşüncelerini yansıtan bir tepki)
Çocuk:
“Of ya yine tartıştık. Allah kahretsin! Bıktım bu çocuktan ya nefret ediyorum!”
Anne:
“Zaten işim başımdan aşkın birde seni çekemem. Git odanda bağır!” (Empatik olmayan,
azarlayıcı tepki)
Çocuk:
“Sen ne zaman beni dinledin ki!” (Empatik olmayan, suçlayıcı tepki)
Çocuk:
“Of ya yine tartıştık. Allah kahretsin! Bıktım bu çocuktan ya nefret ediyorum!”
Anne:
“Anlaşılan arkadaşına çok sinirlenmişsin. İstersen bu konuyu bulaşıkları
bitirdikten sonra konuşalım. Hem senin öfken biraz geçer hem de o zaman seni
daha iyi dinlerim ne dersin? ” (Empatik olan, çözüm getirici tepki)
Çocuk:
“Tamam anne işini bitirdikten sonra konuşalım.” (Olumlu sonuç)
Yukarıdaki diyaloglarda görüldüğü gibi
bizler empatik tepki verdiğimizde, karşımızdaki onu anladığımızı hissedecektir.
Ancak bunun yerine yargılayıcı, eleştirel tepkiler verdiğimizde de, ya karşımızdaki
iletişimi devam ettirmeyecek, ya da savunucu, suçlayıcı tepkiler verecektir.
Empatik olmayan cümlelerden bazıları ve
belki de en çok kullanılanları “boş ver, takma kafana, anlıyorum”
kelimeleridir. Karşımızdaki insan bir şeyler anlattığında ona boşver ya da
takma kafana demekle işi geçiştirmiş gibi oluyoruz. Ama karşımızdakinin bizden
duymak istediği onu anladığımızı gösteren tepkilerdir. Bir diğeri de “anlıyorum”
kelimesidir. Diyelim ki sıkıntınızı anlattınız, karşınızdaki insan size “anlıyorum”
dedi ve başka bir şey söylemedi. Bu durumda insanın şöyle diyesi gelmez mi: “İyide
kardeşim, anlıyorum diyorsun da, neyi anladın?” bu yüzden iletişimde bu tarz
kelimeleri kullanmak yerine empati kurarak onun duygu ve düşüncelerini
yansıtmamız en etkili yoldur. Sevgiyle kalın…
Karşı cinsle ilgili empati kurma mantıklı mı?
YanıtlaSilHerkese karsi empati kurmali insan. Cunku once anlamali. Cinsiyet ayirimi yapmiyoruz
YanıtlaSilçoğu zaman dinlemeden ahkam kesiyoruz.
YanıtlaSilyanlış olduğunu bildiğimiz halde
YanıtlaSilİletişim çatışmaları çıkıyor bu yüzden
Silİki bebek
YanıtlaSilİki bebek pusetlerinde battaniyelerinin altında oturuyorlardı. Biri ötekine sordu:” sen erkek bebek misin, kız bebek mi?”
Öteki ellerini havaya kaldırdı ve bilmediğini söyledi: “bilmiyorum” dedi. “nasıl anlayız ki?”
Bizimkisi, “ben biliyoyum akıllım bak…”dedi ve ötekinin battaniyesinin altına kafasını sokuverdi. 23 saniye sonra kafasını dışarı çıkardı ve gülümseyerek kararını açıkladı:
“sen kız bebeksin, ben de eykek bebeğim…”
Öteki bebek bu duruma çok şaşırdı:”ama neyden anladın?” diye sordu.
Bizimkisi bu soruya da yanıt verdi: “çok kolay akıllım” dedi, “senin patiklerin pembe, benimkiler mavi…”
Yanıtla