Sayfalar

HAYATA DAİR SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ, PSİKOLOJİ KONULARI

16 Mart 2014 Pazar

ÇOCUĞUNUZA VERECEĞINIZ EN DEĞERLI ŞEY: SEVGI

 Çocuğunuza vereceğiniz en deĞerli Şey: sevgi
            "Çocuklarınızı çok öpün. Çünkü her öpücük için size Cennette bir derece verilir ki, iki derece arasında beş yüz senelik mesafe vardır. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin defterinize sevap yazarlar." Hz. Muhammed (sav).
            Ne çocuğunuza aldığınız bir sürü oyuncak ne de verdiğiniz yüklü miktarda para çocuğunuza ayıracağınız zamanın ve vereceğiniz sevginin yerini tutmaz. Ancak ne yazık ki birçok aile çocuğa para vererek veya oyuncak alarak sevgisini gösterdiğini sanır.
            Çocuğunuza sevginizi göstermenin en güzel yolu ona zaman ayırmak, ilgilenmek ve ona sevginizi ifade etmenizdir. Sevgiyi ifade etmenin birçok yolu vardır, çocuğunuza onu sevdiğinizi sözle de ifade edebilirsiniz, ona sarılıp öperek de. Ancak ergenlik döneminde gençler öpülmekten hoşlanmadığından sözle ifade etmek tercih edilebilir.
            Çocuklara ve gençlere zaman ayırma konusuna gelirsek bu birçok şekilde yapılabilir. Beraber dışarı çıkmak, hobilerini paylaşmak, beraber oyun oynamak, sohbet etmek, birlikte ders çalışmak, yaptığınız işlere onu da ortak etmek, beraber dans edip eğlenmek, okul toplantılarına katılmak, sorunlarını, fikirlerini dinlemek, buna örnektir.
           Sevgisiz ve ilgisiz ailede yetişen çocuk dikkat çekmek için zararlı alışkanlıklar edinebilir, olumsuz davranışlar sergileyebilir, anti sosyal davranışlar gösterebilir ve var olan sevgi eksikliğini yanlış bireylerde arayabilir.
            Son olarak konuyla ilgili etkileyici bir deneyle bitirmek istiyorum yazımı. 1971 yılında Harry Harlow'un maymunlarla yaptığı bir çalışma, resimde H.Harlow'u, 1964 yılında Wisconsin Üniversitesi'ndeki laboratuarında, Rhesus maymunları ile görüyoruz.


        Deneyinde iki "yapay" anne kullanan Harlow, birini yumuşak ve sıcak bir peluşla kaplarken, diğerini çıplak bir tel olarak bırakıyor. Minik maymunlar, süt emziği çıplak anneye iliştirilmiş olmasına rağmen peluşla kaplı anneyle vakit geçirmeyi tercih ediyor.


Harlow, minik maymunların beslendikleri zamanlarda bile peluş örtülü yapay anneden ayrılmadıklarını ve onunla iletişimi koparmak istemediklerini gözlemliyor

17 Ağustos 2013 Cumartesi

TEMEL DUYGULARIMIZ


          Sevgi, öfke, korku ve kıskançlık biz insanların temel duygularıdır.

Sevgi koşulsuzsa doğrudur.
Öfke engele karşı duyulan bir duygudur. Saldırganlık veya içine kapanıklık doğurur.
Kıskançlık diğerlerinde olanı isteme veya sahip olduğunu yitime endişesiyle duyulan histir. İçine kapanıklık, tırnak yeme, çocuklarda altına işeme gibi davranışları doğurur.
Korku tehlike veya tehdit içeren bir duruma karşı hissedilen duygudur.

12 Mayıs 2013 Pazar

PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK NEDİR?


       Psikolojik danışmanlık ve rehberlik bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarına odaklanarak onlara kişisel, sosyal eğitimsel ve mesleki konularda yardımcı olmayı amaçlayan profesyonel bir hizmettir. Bireyin kendini daha iyi tanımasına, yeteneklerini geliştirmesine, gerçekçi planlar yapmasına, çevresiyle uyumuna, farkındalık kazandırmaya ve sorunlarını çözmesine yardımcı olur.

11 Mayıs 2013 Cumartesi


SINAV KAYGISI

                Kişi duygusal ya da fiziksel baskı altındayken ortaya çıkan bir tepkidir. Topluluk karşısında konuşmaya başlayacağımız anda soluk alıp vermemiz hızlanır, terlemeye başlarız, kalbimizin sesi yavaş yavaş yükselmeye başlar. Bunlar hafif tedirginlik duygusuyla bizi rahatsız eder. Aynı ya da benzer bizim için önem derecesi yüksek bir sınava girerken de yaşarız.

1 Nisan 2013 Pazartesi

21 YAŞ NEDEN ÖNEMLİDİR?

             
      

İnsan beyni 5 bölümden oluşur. Bunlar:


Ön beyin (frontal lobe),
Yan beyin (parietal lobe),
Arka beyin (occipital lobe),
Şakak (temporal lobe) ve
Beyincik (cerebellum).




          Ön beyin bilinçli düşünme, dikkati verme, planlama, tasarlama, kendini kontrol edebilme, ayrıntılı düşünme, gelecekle ilgili öngörüde bulunma gibi işlevlerden sorumludur. Ön beynimizin işlevsel gelişimi 21 yaşına kadar devam eder ve 21 yaşında tamamlanır. Bu yüzden 21 yaşından önce evlilik gibi hayatımızı önemli derecede etkileyecek kararlar vermemeye dikkat etmemiz gerekir. Sizler de 21 yaş öncesi kararlarınız, duygu ve düşüncelerinizle, 21 yaş sonrası kararlarınız, duygu ve düşüncelerinizi karşılaştırınız ve bakın bakalım farklar neler?